top of page
Yazarın fotoğrafıBilge Arslan

Bojack Horseman, bir Borderline Örüntüsü

Sabahları kahvaltı yaparken neşelendirsin güne güzel başlayalım diye düşünüp yirmi dakikalık bir çizgi dizi buluyorum. Neşeleniyorum ama bazen de kendimi ağlamaklı buluyorum. 2014 yılında çıkan ve 6 sezonluk bir dizi olan BoJack Horseman hakkında yazacağım bugün. Bojack  bir at-adam olarak çizgi dizinin ana karakterini oluşturuyor. Mesleği oyunculuk olan ana karakterin çevresi; arkadaşları, menajeri, tek gecelik ilişkileri, hayal meyal ailesi ve onun travmaları ile çevrili. Bojack Horseman imdb puanı ise 8.7/10 olarak izleyiciden iyi bir puan alıyor.

Diziden kabaca bahsedecek olursak; ana karakterimiz BoJack Horseman yarı ünlü bir at adamdır. Yarı ünlü dediğimiz mesela şu an Bartu Küçükçağlayan’ı pek çoğumuzun Orçun sanması gibi, Bojack’de kendi adıyla değil; dizisindeki rolüyle anılan bir oyuncudur. Adı “Horsin’ Around’daki At” olarak kalmıştır. Bojack, dizide hep mutsuz, umutsuz ya da gamsız görünüyor. Alkolik, kendine zarar vermeye yatkın davranışları izlerken bizi  hem korkuturken hem de bireyin mutsuzlukla sürüklendiği yerleri gösteriyor.


BoJack Horseman DSM in neresinde?


Üniversitede patoloji dersleri alırken kişilik bozuklukları “çok” korkacağımız şekilde anlatılmıştı. Kişilik bozuklukları tedavisi hep zor olarak anlatılır çünkü kişinin tedaviyi kabul etmesi gerekir. Narsist bir bireyin bunu kabul edebilmesi çok güç olabilir. İşin imkansız boyutu aşılması gereken ilk problemdir: danışanın tedaviyi kendi isteğiyle kabul etmesi ve gereken çabayı verebilmesi gerekir. Halbuki kişi zaten biliş, duygulanım, kişilerarası işlevsellik ve dürtü denetimleri konusunda zaten problem yaşamaktadır. Terapi yeniden ebeveynliktir, bu yüzden yeni ebeveynin kabulü zor olur. Kurulması gereken güven bağı karmaşıklaşır. Güven test edilir, bazen belki de yarısında seansın çıkıp gidilir. Susulur, dikkat çekme gayreti içinde kendine zarar verme örüntüleri izler. DSM-5 kişilik bozukluklarının örüntü halinde ve süreğen olduğu durumlarda kabul edildiğini söyler. Belki burada bir karmaşa yaşadınız, Todd tam bu sahnede şöyle diyor: ”Mesele sensin.”.



Kötü şeyler yapıp sorunları ortadan kaldırıyormuş gibi kötü hissetmeye devam edemezsin. Daha iyi olmalısın! Senin bütün sorunun sensin. Alkol, uyuşturucu, mesleğinde başına gelen kötü şeyler veya çocukluğun değil, sensin. Sensin...

BoJack Todd’a karşı  olan kötü davranışını “Ben kötü bir dönemdeydim…” diye açıklarken Todd bize kişilik bozukluğunu nasıl kavrayabileceğimizin ipucunu veriyor. “Mesele sensin, bahanelerin değil.”  Bu monologla BoJack Horseman replik açısından hafızada yer ediniyor.


Borderline ve Gen İlişkisi


Kişilik bozukluklarının etiyolojisine baktığımızda genlerin etkisinin, bozukluğun gelişimsel faktörlerinin etkisinden %60 daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Sınırda kişilik bozukluğuna sahip bireylerin birinci dereceden yakınlarında madde kullanımı ve antisosyal kişilik bozukluğu gibi dürtüsellikle ilişkili yüksek bozukluk oranları mevcuttur (White, Gunderson, Zanarini ve ark., 2003). Bojack’ e baktığımızda annesinin ve babasının da madde kullanım bozuklukları olduğu görebiliriz. Her flashbackte annesinin elinde bir sigara, babasının elinde bir içki görülür. Bojack ise hatırlayabildiği ilk içki içme sahnesini, anne ve babası içip sızmışken açık kalan bir şişeden içtiği an olarak anlatır. Bu istismar olarak nitelendirilebilir. SKB olan bireylerin çocukluk çağında istismar yaşama oranı, kişilik bozukluklarına sahip diğer bireylerden daha yüksektir.


Risk Faktörlerinin Borderline Üzerindeki Etkisi


Linehan’ın Yatkınlık-Stres teorisi sınırda kişilik bozukluğunu (Sınırda Kişilik Bozukluğu / Borderline) biyolojik yatkınlık nedeniyle aile ortamında duygu, düşünce ve davranışları önemsenmeden, geçersiz kılınarak yetiştirilen insanların duygularını kontrol etmekte zorlandıklarını ve bu insanlarda SKB’nin geliştiğini ileri sürer. Yani bir duygusal bozukluk durumunda bireyin tepkileri görmezden gelinir ve hatta birey cezalandırılabilir. Geçersizliğin en uç şekli, çocukluk döneminde maruz kalınan cinsel ya da cinsel olmayan ve istismarda bulunan ebeveynin çocuğu çok sevdiğini iddia ettiği ancak yine de çocuğa zarar verdiği istismardır. İstismar, her şekilde kötüye kullanımdır. Bu modelde duygusal bozukluk ve geçersizlik birbiriyle dinamik bir şekilde etkileşime geçer.  Anne ve babadan gelen madde kullanım bozukluğu öyküleri, annesinin travmatik çocukluğu ve Bojack’in stresi… Bunlar bu modele girenler iken modelin çıktısı ise SKB’dir.


BoJack Horseman Vaka Analizi

Erken erişkinlikte başlayan ve değişik bağlamlarda ortaya çıkan, kişiler arası ilişkilerde, benlik algısında duygulanımda tutarsızlık ve belirgin dürtüselliğin süreğen halde görülme durumu olarak DSM -5 de tanımlanan Borderline’ın belirtilerine gelin hep beraber bakalım. Aynı zamanda borderline tanımında vakanın 5 ya da daha fazla belirtiyi birçok bağlamda taşıması gerektiğini de ekleyelim.


1-Gerçek ya da imgesel bir terk edilmeden kaçınmak için çılgınca çaba gösterme 

Borderline örüntüye sahip kişilikler terk edilme korkusu yaşar ve süreğen bir yalnızlık hissine sahiptirler. Kendini değersizleştirme, önem verilen kişilerin her an hayatlarından çıkacaklarmış gibi tetikte olma durumu ya da onları hayatlarında tutmak isterken baskıcı olmaları gibi sonuçlar görülebilir.  Bojack’te terk edilme korkusunun onda beklenmedik bir harekete neden olduğunu 1.sezonda Todd kendi Rock Operasını kurmaya çalıştığında görüyoruz. Eğer yatırımcı Todd’ın eserini beğenirse Todd evden çıkacak ve muhtemelen zengin olacaktır. Todd’ın bir gün sonra provası vardır. Bojack onun bağımlılık sahibi olduğunu bildiği bir video oyunu satın alır. Bir yardımcı oyuncu olan Margo Martindale ile bu sahnede tanışırız. Margo sadece oyunun mağazada rafta görünmesini sağlar. Todd oyunu görür ve kendine hakim olamaz, alır ve gece boyu oynar. Sabah provaya yetişemez. İlerleyen bölümlerde görürüz ki Bojack, Margo’yu sabote planı için tutmuştur. Bojack arkadaşını onu terk eder korkusuyla sabote etmiştir.  Sonrasında en başta kızı olduğunu sandığı HollyHock için ne kadar tedirgin olduğunu izleriz. Kendini suçlama sahneleri, ne kadar berbat bir at insan olduğunu kendine söyleyerek geceleri günleri karışır hale gelir. 



2-Gözünde aşırı büyütme (göklere çıkarma) ve yerin dibine sokma uçları arasında gelip giden, tutarsız ve gergin kişilerarası ilişkiler örüntüsü

Dizi boyunca Diane, Todd, Princess Carolyn gibi çevresinde varolan herkesle ilişkisi genellenebilir bir dengesizlik içinde seyrediyor. Belki Mr Peanutbutter’ı hariç tutabiliriz.  Annesine olan keskin öfkesi, Todd’a hem bağırıp hem yanında tutmak için onu sabote etmesi, bazen güvenli alan bulmak için gittiği yerleri de karanlık listelerine eklemesi (New Mexico’da ilk aşkı varsaydığı Charlottte)…


3-İstikrarsız benlik duygusu

Secratariat ve Philbert dizileri çekilirken Bojack kendini sürekli sorgular haldedir. Evrende kapladığı yeri kendi bile kavrayamaz ve bu süreçte madde kullanımı artar. Gerçek ve delüzyonlar arasında gidip gelir.

Benlik duygusunun istikrarsızlığına ödül almak için çabaladığı kısımları da ekleyebiliriz. Ödülü aldığını sandığı zaman bir parti veriyor ve aslında orada bile mutsuz. Kendi gücünü ya yerin dibine batırıyor ya da yüceltiyor.


4-Kendine kötülüğü dokunabilecek herhangi 2 alanda dürtüsellik

Aklımıza gelen dürtüsel davranışları sıraladığımızda Bojack kendini her maddede ele veriyor gibi görünür. Para; canı sıkıldığında bir tekne alabilir sırf yalanından dönemediği için. Seks; arkadaşının kız arkadaşıyla cinsel ilişkiye girebilir, sırf o gün kendini kötü hissetti diye ( bu, Todd’ın Mesele Sensin monoloğuna yol açan bahanesidir). Madde bağımlılığı ise kontrol edilemez bir hale alır ta ki Sara Lynn ölene kadar.


5- Yineleyici intihar davranışları, girişimleri ya da göz korkutmaları

Borderline bireylerde intihar ölüm amacı gütmekten çok dış çevreden ilgi ihtiyacını karşılamak adına yapılır. Kendini yalnız hissettiğinde, sevgiye inancı kalmadığında ve algısı olanları “sen berbat birisin” tarafına çektiğinde kişi boşluğa düşer. Bu ihtiyacını karşılamak için intihar görüntüleri yaratabilir. Bojack kendi başına gelen kötü olayları dizi boyunca bir demogoji malzemesi olarak kullanır. Ancak en net sahneyi Wanda’dan bir sevgi sözcüğü duyabilmek için onu otoerotik boğulma ile tehdit etmesiydi. Korktuğunu ve yapmak istemediğini açıkca görüyorduk, ancak Bojack amacına ulaşmak ve bir sevgi sözcüğü duyabilmek için kendi intihar tasarımını odasına monte ettirmişti.


6-Duygudurumda belirgin bir tepkiselliğin olmasına bağlı olarak duygulanımda tutarsızlık

Stresle baş edemediği anlarda gelen panik atakları ve kendini hastanede bulması Bojack için bir alışkanlık olmuştur.


7-Süreğen boşluk duygusu

Bu maddeyi belki de en çok jenerik temsil edebilir. Ortamlardan ortama girip çıkar. Mutlu, mutsuz, renkli, siyah beyaz, bir havuzun yanında, bir sokakta… Nerede olduğu farketmeksizin üzerinde gezinen bulut. Mutsuzluk değil, içinin boşluğu. BoJack bu boşlukla yaşıyor. Bir iç sıkıntısı değil, hayatının her yanına nüfuz etmiş bir varoluş boşluğu.


8-Uygunsuz yoğun bir öfke ya da öfkesini denetlemekte güçlük çekme

BoJack’in pek neşeli bir karakter olduğunu söyleyemeyiz. Bunlara var olan korkularının neden olduğunu da söyleyebiliriz. Arkadaşı bir opera düzenlemek istediğinde BoJack’in agresif tepkiler vermesi, kıskançlıkları buna bir örnektir.


9-Stresli anlarda, geçici paranoyak düşünceler ve disosiyatif semptomlar deneyimleme eğilimi

Secratariat ve Philbert çekilirken kendinden geçtiği sahneleri görebiliriz. Kendini ve karakterin sınırlarını belirleyemez.İç içe geçmiş bir dizi düşünceden disosiyatif bir açıya geçer.

Borderline bana her zaman anlaşılması güç bir bozukluk olarak gelmiştir. Bojack benim için hüzünlü bir kodlama aracı oldu. Çocukluk öyküsü, günümüz ve altı sezon boyunca bize verdikleri ve tamamıyla sağladığı 9 maddesiyle Bojack bir borderline vakası diyebiliriz. Altı sezon DSM için de önem taşır. Bir bölüm boyunca içtiği içki, yaşadığı boşluk değildir ilgilendiğimiz. Problem bütün bunların, Bojack’in bugün nobel ödülü alsa bile mutlu olamayacağını anladığı andır. O günü yaşayamama isteği, ve kendini harap edip eve dönüşüdür. Kendi doluluğuna koskoca bir delik açıp o boşlukta New Mexico’ya gidişidir. Kaybolur, hareketleri biri yönetiyor gibi tutarsız ve anlamsızlaşır. Bazen varını yoğunu o işe adar ama yaptığı denizin içinde mürekkeple derdini anlatmaktan başka bir şey değildir. Kendi kabuğuna geri döner. Bu otomatik düşüncelerin bir yığınına eklenir: ben hep terkedileceğim, ve bu hep böyledir.


Kaynakça

American Psychiatric Association. (2015). Neurodevelopmental Disorders: DSM-5® Selections. American Psychiatric Pub.

Kring, A. M., Johnson, S. L., Davison, G., & Neale, J. (2015). Anormal Psikolojisi (Çeviri Ed M Şahin). Ankara, Nobel.

Schulz, P. M., Soloff, P. H., Kelly, T., Morgenstern, M., Franco, R. D., & Schulz, S. C. (1989). A family history study of borderline subtypes. Journal of Personality Disorders, 3(3), 217-229.

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


bottom of page